top of page
Search
Writer's pictureGülnihal Özdener

Orta Amerika'nın Kapitalist Şamanları

Üniversite mezuniyetime çok az kala, internette karşıma bir ilan çıktı:

“Yeni Bir Çağın Şafağı: Guatemala ve Honduras Gezisi”


KAYBOLAN BİR MEDENİYETİN İZİNDE: MAYALAR

Yıl 2012’ydi. Sonu yaklaşan Maya takvimi Türkiye’de pek bilinmezken, spiritüellik peşinde koşan batı dünyası bu konuyla çalkalanıyordu. O sıralar bulabildiğim tüm kaynaklardan Maya takvimine dair araştırmalar yapıyordum.

2010 yılında Meksika’ya ilk kez gitmiş ve ülkenin doğusunda bulunan Chichen Itza antik şehrini ziyaret etmiştim. Bu seyahatim İspanyolca’ya başlamama ve yüksek lisansta antropoloji alanında devam etme kararıma sebep olmuştu. 2012 yılında, tam da Maya takviminin sonu yaklaşırken bir kez daha bu topraklarda bulunma imkânı, hatta bu sefer bizzat şamanlar eşliğinde olması… Sonunda merakımı kaynağında giderebilecektim.


MAYA TAKVİMİ İÇİN KÜÇÜK, İNSANLIK İÇİN BÜYÜK BİR DÖNEM

Gezi rehberlerimizin biri Amerikalı, diğeri El Salvadorluydu. Yaşını başını almış iki hanım. Detayları kendileriyle netleştirdim. Kamera, not defteri, ses kayıt cihazı falan derken yardıma ihtiyacım olacağını düşünen babam da bana eşlik etmeye karar verdi. Türkiye’den Guatemala’ya yaklaşık bir tam gün sürecek aktarmalı bir yolculuk ayarladık. Guatemala şehrinde, tamamı kadın olan diğer katılımcılarla bir araya geldik. Ben dahil herkes, onlarca Maya piramiti göreceğimiz gezinin içeriği ve rotası sebebiyle oldukça duygusal, ümitvar ve heyecanlıydı. 22 farklı Maya halkına ev sahipliği yapan Guatemala’da bir çağın kapanmasına ve insanlık için yeni bir dönemin başlamasına biz beyazlar şahitlik edecektik!


ŞAMAN EZOTERİZMİ (!) PARAYA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ

Bu gezide Guatemalalı üç erkek şamanla tanıştık. Yaşları 60-75 arasında değişiyordu. Üçüne de Tata diyorduk; Kʼicheʼ Maya dilinde büyükbaba demek.


VER 50 DOLARI, KADERİNİ ÖĞREN

Tatalardan biri, 22 halkın toplu törenlerini yöneten, ülkenin “en kıdemli ve meşhur” şamanıydı. Gezimizden sonra aynı yıl Maya takvimiyle ilgili bir belgeselin baş karakteri olacaktı. Gezi ise özellikle bu şamanın ismiyle tanıtılmıştı. Kendisi El Salvadorlu rehberimizin eşiymiş meğer, o bağlantıyı sonra öğrendik. Mesafeli bir adamdı. Gezimiz sırasında sadece 2-3 gün bizimle vakit geçirdi. Bu süre zarfında da isteyenlere 50$ karşılığında Maya takvimine göre astroloji okumaları ve bir miktar ek ücretle daha geniş bir “gelecek tahmini” yaptı, ancak şahsî olmasına rağmen bu seanslarda kayıt almak kesinlikle yasaktı. Bol bol yeni çağın geldiğinden, artık bir dönüm noktasında olduğumuzdan dem vuruyordu.


KAN KOKAN BİR YERDE TAKVİM GÜZELLEMELERİ

Tüm bu konuşmalar, Antigua şehrinde, avlusunda, koridorlarında ve duvarlarında İspanyol kâşiflere (istilacı demek daha doğru olabilir) ait zırhların, kılıçların, gürzlerin mevcut olduğu barok bir binanın içinde yapılıyordu. Guatemala ve çevresindeki yerli halkların soykırımına sebep olan bu malzemeler, ben ve babam dışında sanki başka kimseyi rahatsız etmiyordu…


GERÇEKLERDEN HAZZETMEYEN REHBER

Bir diğer Tata gezinin büyük bir kısmında bizlere eşlik eden 70’lerinde, sessiz ve mahcup biriydi. Günlük şaman ritüellerimizi o yapıyordu. Diğer Tatalar gibi o da İngilizce bilmiyordu. Ülkenin resmî dili olan İspanyolcayı ve kendi yöresel Maya dilini konuşuyordu. Grupta El Salvadorlu rehberimiz dışında, Tata ile doğrudan iletişim kurabilen tek kişiydim. Birkaç gün içerisinde kendisiyle sohbet etmeye bile başlamıştım; merak ettiğim konuları Tata’ya soruyor ve samimi cevaplar alıyordum. Bilmediği bir şey olduğunda açıkça bilmediğini söylüyordu, bildiklerini ise süslemiyordu. Kimseyle pek konuşmayan Tata, bir süre sonra bana Guatemalanın kanlı ve ırkçı siyaseti içerisinde darmadağın olan ailesinin hikayesini bile anlatmıştı. Ancak bu rahat iletişim El Salvadorlu rehberimizi açıkça huzursuz ediyordu. Uzaylılarla Mayaların bağlantıları hakkında yöneltilen sorulara heyecanla cevap veren rehberimiz, benden gelen arkeolojik veya antropolojik sorulara açıkça tepki göstermeye başladı.


UZAYLI VE “ENERJİ” HER ZAMAN SATAR

Ekibin geri kalanı çeşitli kristallerin gücü, piramitler vasıtasıyla enerji alışverişi, astral iletişim, Mayaların atalarına ev sahipliği yapan takımyıldızlar, jaguar efsanesi ve “meşhur” Tatanın jaguar rehberliğinde şamanlığa seçilme hikayesi gibi biraz daha mistik konulara rağbet ediyordu. Üçüncü Tata ile tanıştığımızda herkes bu gizemli dünyanın büyüsüne kapılmıştı bile. Ağzı bol laf yapan, hikayelerini ayakta ve büyük bir şevkle ballandırarak anlatan bir adamdı. Bakışlarında bilgelikten ziyade kapitalizmin ateşi yanıyordu; belirli miktarda bir Amerikan doları karşılığında astrolojik okumalar yapabilir ve sana geleceğini anlatabilirdi!


HALKIN DERDİNE YOK MU BİR ÇARE?

Yerli halk ise işinde gücündeydi. Maya takvimi hezeyanına kapılan yoktu; ancak ülkeye akın akın gelen turist kafilelerinin kısmen canlandırdığı ekonomi onları memnun ediyordu. Başkent Guatemala şehrinde her mağazanın, bankanın, marketin önünde silahlı korumalar beklerken, diğer şehirlerde, köylerde hayat sakin, çoluk çocuk genç yaşlı rahat bir şekilde alışverişini ve ticaretini yapıyordu. Geleneksel bayramlar haricinde Maya şaman törenlerini göremezdiniz ve halkın çoğu zaten Hıristiyan’dı. Orta Amerika’da 400 sene boyunca kültürel, dinî ve etnik katliam yapan İspanyol istilacılarının bıraktığı kötü enerjiyi kristallerle veya şaman törenleriyle temizlemeyi düşünen kimse yok gibiydi.


Gülnihal Özdener


5 views0 comments

Comments


bottom of page